26 Temmuz 2010 Pazartesi

Annelik ne zaman başlar?

İlk kısımda bahsettiğim gibi ben galiba biraz erken kendimi anne hissetmeye başladım. İlk kalp atışını duyduğum bebeğim ilk annelik dersini verdi;

 "Anne, ortada üzücü bir olay olmasa bile, ağlayabilen kişidir. Nedenini sorduğunda mutluluktan ağlıyorum der."

İlk dersimi aldım ve gözlerim doldu. O anı anlatmak çok zor; mutlu, endişeli, gururlu, heyecanlı bir an. Gerçek olduğuna bir süre inanamadım. Ve hemen 2.dersimize geçtik;

"Anne olmanın ilk etkisi ile endişe ve çocuğunu koruma güdüsü gelişir."
Ben de hamileliğimi nasıl en iyi şekilde geçiririm? Bebeğimi nasıl en iyi şekilde besler doğuma kadar sağlıklı yaşatabilirim? soruları tüm hamileliğim boyunca sürdü. Neyse ki doktorum çok iyiydi, beni ve bebeğimi yeni hayatımıza çok güzel hazırladı. Tombul insanların hamileliği daha riskli olabileceği için kilo kontrolüne önem verdi. 8.hafta-39. hafta arasında toplam 2,5 kilo aldım ve 2970 gr bebeğim oldu.

Doktorum aynı zamanda bu süreçte bana koçluk yaptı. Sadece fiziksel sağlığa değil ruhsal sağlığa da aynı derecede önem veriyordu ki başka hiçbir arkadaşımdan böyle bir destek aldıklarını duymadım. 
Kurallarımız vardı, bebeğimin sağlığı için onlara uymam gerekiyordu. İnsan hayatında 9 ay nedir ki? Sonunda sağlıklı bir bebeğin olma ihtimalini güçlendirmek için elinden geleni yaparsın...
Tüm hamileliğim boyunca, bebeğini her türlü kötülükten koruma iç güdüsünü yaşadım. Her hamilelikte tatsız olaylar yaşanabiliyor. Tüm tatsızlıklarda doktorun önceliği anne, annenin önceliği bebek oluyor.

Hamilelik ne zaman başlar?

Doktorlar, ilk kalp atımını duyduğunuzda hamileliğin başladığını söyler, ancak doğum gerçekleşip bebeği kucakladığınızda anneliğin başadığını iddia ederler. Başkalarının tecrübelerini bilemem ama ben daha kalp atımı duymadan hamile olduğumu hissettim. 4. haftada "ben hamile olmalıyım" diyerek kendi kendime kan tahlili yaptırdım. Sonuç pozitif çıktı. 3 gün sonra doktorumdan randevu aldığımda henüz "resmen" hamile olmadığımı söylediğinde şaşırdım. Çünkü nasıl bilemiyorum ama ben emindim. Emin olmadığım benim için bebeğimin, onlar için müstakbel fötüsün iyi olup olmadığıydı. 8.haftada doktorum kalp atışını duyarak resmen hamileliğimin başladığını söylediğinde ise ben kendimi anne hissetmeye başlamıştım bile...

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Çocuklarla iletişim

Bir süredir çocuklarla iletişim konusunda bir süredir okumalarımı sürdürüyoum. Bazıları bizim aile yapımıza uygun olmayan beylik laflarla doluydu. Bazılarının örnek olay ve çözüm önerileri yoktu, dolayısıyla gerçek anlamda faydalı ve yol gösterici değillerdi. Halen okumalarım devam ediyor ama bu arada Thomas Gordon'un kitaplarıyla tanıştım. Amerika'da yazılmış olmasına rağmen, kültürler arası çatışma yaşatmayan, örnek olaylar ve ailelerin tecrübelerinin de aktarıldığı 2 kitap: Sistem Yayıncılık: Thomas Gordon'un Etkili Ana Baba Eğtimi ve Etkili Ana Baba Eğtimi Uygulamaları . Ana baba eğitimi aslında yurt dışında süre gelen bir seminer programı. Yanlış bilgilendirmiş olamayım ama Türkiye'de de uygulanabilmesi için bir üniversite yaptığı anketlerle ailelerin çocuk eğitimde en fazla hangi konularda zorlandıklarını araştırmış. Çıkan sonuçlar doğrultusunda eğitim içeriği hazırlanarak pilot bölgelerde aileler eğitilmiş. Son test ile etkililiği ölçülmüş, genelde olumlu sonuçlar çıkmış, gerekli düzeltmeleri yapılmış. Bu konuda aldığım son haber il il gezerek seminer programlarını yürütecekleri yönündeydi.



Ben bu girişimi çok olumlu buluyorum, konusunda uzman araştırmacılarla, güncel ihtiyaçlarla hazırlanmış içerikler ile hazırlanan bir eğitimin benim gibi bir çok anneye faydalı olacağına eminim. İşte Etkili Ana Baba Eğitimi kitabı, bu seminer içeriği ve ailelerin geri dönüşlerini içeriyor.

Aynı yöntemin bir versiyonunu da Haluk Yavuzer'in Ana-Baba Okulu kitabında okudum. Onu da okuyabilirsiniz...

Teşekkürler Haluk Yavuzer, teşekkürler T. Gordon..